Magnezyum eksikliğini ancak bir yıldır falan medyada duymaya başladık ve bu önemli mineralin eksikliği konusunda bilinçlenmek için daha biraz zamana ihtiyacımız var gibi görülüyor. Bilimin ortaya çıkardığı bulguların yankılarının biz sıradan insanlara ulaşması birkaç yıl sürebiliyor ve magnezyum eksikliğinin ne derce yagın olduğunu bilim adamları yıllardır bilse de bizler bundan yeni yeni haberdar oluyoruz. Gerçekten magnezyum eksikliği bugün dünyamızda en yoğun olarak karşılaştığımız sinsi ama yaşamınıza ciddi olumsuz etkiler yapabilecek bir problem. Magnezyum eksikliği uzun süre boyunca gıdalardan yeterli magnezyum minerali almamak neticesinde vücutta magnezyum seviyesinin düşmesi ve magnezyum mineraline ihtiyaç duyulan metabolik reaksiyonlarda oluşan aksaklıklar nedeniyle sağlığınızda ve yaşam kalitenizdeki azalma, diye tanımlanabilir. Peki bu problem niye ortaya çıkmaktadır?
Magnezyum eksikliğini yaratan aslında insanın aç gözlülüğü. Hem bireysel oburluk hem de toplumsal üretim ve zemginlik hırsı magnezyum almamıza engel oluyor. Kafanız mı karıştı? Açıklayalım. Oburluk deyince akla ilk gelen hamburger ve öteki fast food’lardır. İşte bunları yedikçe magnezyum alamaz oluyorsunuz çünkü herhangi bir fast food restoranında oturup tıka basa yediğiniz öğünlerin malzemeleri arasında magnezyum içeren besinler hiç yok. Belki hamburgerin arasındaki o marulda birkaç magnezyum atomu vardır ama kepekten arınmış beyaz ekmek hiç magnezyum içermiyor. İşte böylece bol para harcayarak iyi yediğinizi ve iyi yaşadığınızı sanıyorsunuz ama elde ettiğiniz sadece boş kaloriler ve bel çevrenizde biriken yağlar. Sonra bunlardan kurtulmak için bir de spor salonuna para ödüyorsunuz ve tabi ki vitamin haplarını da unutmamak gerek.
Zenginlik hırsımızın magnezyum eksikliğine nasıl sebep olduğuna gelince tarım sektörüne bakmak gerek. Daha çok ürün almak için toprakları sonuna dek zorluyoruz ve sebzeleri suya ve suni gübrelere boğuyoruz. Her türlü ilaç sayesinde üretim artıyor ve sebzeler su ile şişip her mevsim taze olarak soframıza kadar geliyor. Peki toprak bu durdurak bilmeyen üretim temposunu kaldırabiliyor mu? Ne yazık ki hayır. Çoğunu çöp olarak atıp israf ettiğimiz fazla gıdaları üretmek için topraklarımızdaki başta magnezyum olmak üzere birçok önemli minerali bitirdik. Bu yüzden artık magnezyum bakımından en zengin besinler olarak görülen yeşil sebzeleri ve baklagilleri tüketmek bile eskisi kadar fayda sağlamıyor.
Şimdi de magnezyum eksikliği yüzünden başınıza gelebilecek şeylerin neler olduğunu görelim. Baş ağrıları, uykusuzluk, stres, yorgunluk, depresyon, endişe, kas ağrıları, kramplar, çarpıntı ve ishal hep magnezyum eksikliği belirtileri arasında sayılan rahatsızlıklar. Bundan da anlayacağınız gibi magnezyumun en önemli faydalarından birisi vücudu rahatlatıcı bir etki göstermesi. Sinir sisteminin çalışmasına sodyum, potasyum ve magnezyum gibi değişik mineraller görev alır ve bunların dengesi sizin ne çok sinirli ne çok uyuşuk olmanız için gereklidir. Görüldüğü üzere denge bozulup da magnezyum eksik kalınca gergin oluyorsunuz.
Öyleyse mangezyum eksikliğinden kurtulmak lazım ama nasıl. İlk olarak ıspanak, roka, fasulye, nohut, ceviz gibi magnezyum zengini bitkilere yönelin. bunlar dışında magnezyum hangi besinlerde bulunur, araştırmak da önemli. Bu da yetmezse ve belirtileri hala hissederseniz magnezyum yağı gibi takviyeler size fayda sağlayabilir.
Magnezyum eksikliğini yaratan aslında insanın aç gözlülüğü. Hem bireysel oburluk hem de toplumsal üretim ve zemginlik hırsı magnezyum almamıza engel oluyor. Kafanız mı karıştı? Açıklayalım. Oburluk deyince akla ilk gelen hamburger ve öteki fast food’lardır. İşte bunları yedikçe magnezyum alamaz oluyorsunuz çünkü herhangi bir fast food restoranında oturup tıka basa yediğiniz öğünlerin malzemeleri arasında magnezyum içeren besinler hiç yok. Belki hamburgerin arasındaki o marulda birkaç magnezyum atomu vardır ama kepekten arınmış beyaz ekmek hiç magnezyum içermiyor. İşte böylece bol para harcayarak iyi yediğinizi ve iyi yaşadığınızı sanıyorsunuz ama elde ettiğiniz sadece boş kaloriler ve bel çevrenizde biriken yağlar. Sonra bunlardan kurtulmak için bir de spor salonuna para ödüyorsunuz ve tabi ki vitamin haplarını da unutmamak gerek.
Zenginlik hırsımızın magnezyum eksikliğine nasıl sebep olduğuna gelince tarım sektörüne bakmak gerek. Daha çok ürün almak için toprakları sonuna dek zorluyoruz ve sebzeleri suya ve suni gübrelere boğuyoruz. Her türlü ilaç sayesinde üretim artıyor ve sebzeler su ile şişip her mevsim taze olarak soframıza kadar geliyor. Peki toprak bu durdurak bilmeyen üretim temposunu kaldırabiliyor mu? Ne yazık ki hayır. Çoğunu çöp olarak atıp israf ettiğimiz fazla gıdaları üretmek için topraklarımızdaki başta magnezyum olmak üzere birçok önemli minerali bitirdik. Bu yüzden artık magnezyum bakımından en zengin besinler olarak görülen yeşil sebzeleri ve baklagilleri tüketmek bile eskisi kadar fayda sağlamıyor.
Şimdi de magnezyum eksikliği yüzünden başınıza gelebilecek şeylerin neler olduğunu görelim. Baş ağrıları, uykusuzluk, stres, yorgunluk, depresyon, endişe, kas ağrıları, kramplar, çarpıntı ve ishal hep magnezyum eksikliği belirtileri arasında sayılan rahatsızlıklar. Bundan da anlayacağınız gibi magnezyumun en önemli faydalarından birisi vücudu rahatlatıcı bir etki göstermesi. Sinir sisteminin çalışmasına sodyum, potasyum ve magnezyum gibi değişik mineraller görev alır ve bunların dengesi sizin ne çok sinirli ne çok uyuşuk olmanız için gereklidir. Görüldüğü üzere denge bozulup da magnezyum eksik kalınca gergin oluyorsunuz.
Öyleyse mangezyum eksikliğinden kurtulmak lazım ama nasıl. İlk olarak ıspanak, roka, fasulye, nohut, ceviz gibi magnezyum zengini bitkilere yönelin. bunlar dışında magnezyum hangi besinlerde bulunur, araştırmak da önemli. Bu da yetmezse ve belirtileri hala hissederseniz magnezyum yağı gibi takviyeler size fayda sağlayabilir.