Vitaminler, bünyemizin sağlıklı ve verimli bir şekilde işlemesini sağlayan düzenleyici organik bileşiklerdir ve her vitamini kendi başına gerekli ve yeri başka bir vitaminle doldurulamayacak özellikler taşır. Bu sebeple her vitamini gerektiği ölçüde gıdalardan veya başka yollardan almanız zorunludur. D vitamini de bu tür bir bileşik olması nedeniyle günlük D vitamini ihtiyacı kadar miktarı düzenli olarak almak gerekmektedir. D vitamini belki bir yönüyle öteki vitaminlerden ayrılmaktadır. Diğer vitaminlerin hiçbiri hiçbir şekilde insan vücudunda sentezlenemez. Oysa D vitamini belli bir şekilde vücudumuzda üretilebilmektedir. D vitamini üretimi özelliğine sahip doku cilttir ve cilt hücrelerinin D vitamini oluşturması için engelsiz olarak güneş ışığı görmeleri gereklidir. Camın arkasından yada güneş kremiyle güneşe çıkmak fayda sağlamaz ve mutlaka güneş ışığının doğrudan ve mümkünse dik bir açıyla cilde gelmesi gereklidir. Öyleyse D vitamini nedir, sorusuna diğer vitaminlerin aksine vücudumuzda da üretilebilen ama gıdalardan alınması uygun olan bir vitamindir, diye cevap verebiliriz.
Peki bu D vitamini ne işe yaramaktadır ve faydalar ile vücuttaki görevleri nelerdir? Çeşitli fonksiyonları olmakla beraber D vitamini esas olarak kemik dokularının sağlığı için işe yarayan bir vitamin olup kemiklerde minerallerin toplanmasını ve kemik mineral derişiminin yüksek olmasını sağlayan vitamindir. Kemikler, başta kalsiyum olmak üzere fosfor, magnezyum ve postasyum gibi mineralleri içerirler ve güçlü kemiklere sahip olmak isteyenler bu mineralleri düzenli ve dengeli olarak beslenmelerine dahil etmek durumundadırlar.
D vitamini kemiklere iyi gelirken kemiğe çok benzeyen yapıdaki dişlere de fayda sağlamaktadır. Kemiklerde ana madde kalsiyum olduğu halde dişler fosfor içerir ve fosfor minerali de D vitamini ile sıkı bir ilişki içindedir. Birçok başka hastalık ve problemin yanında D vitamini eksikliği belirtileri arasında diş çürüklerinin de sayıldığını görüyoruz. Bu yüzden beyaz ve çürüksüz dişler bol D vitamini ile sizin olacaktır.
Soğuk algınlıklarına karşı genelde C vitamini öneriliyor. Bu yüzden kışın grip olunca limon, portakal ve C vitamini hapları ile virüslerin karşısına dikiliyoruz. Oysa bazı yeni bulgulara göre aslında size gereken C değil D vitamini olabilir. Öyle görünüyor ki C vitamini aslında antioksidan yönüyle ortaya çıkan bir vitamin olduğu halde D vitamini gerçekten bağışıklık fonksiyonu için gerekli bir bileşik. Bu yüzden güneş ışığından D vitamini alamadığınız kış aylaraında mutlaka D vitamini bakımından zengin gıdalar sofranızda olmalı.
Çağımızın kronik problemi şüphesiz yorgunluk. Yediden yetmişe herkes yorgunluktan şikayetçi. Sabah kalktığımızda sanki hiç uyumamış gibi sallanıyoruz ve iş yerinde işimizle uğraşacağımıza boş gözlerle sosyal medyaya bakıyoruz. Üstelik on saniyede merdiven çıkmak yerine iki yüz on saniye asansör bekleyenler çoğunlukta. İşte bu da D vitamini eksikliğinden kaynaklanan bir problem olabilir. Yeterince D vitamini almayan kişilerde yorgunluk, tembellik ve depresyon gibi belirtiler görülebiliyor.
Sonuç olarak D vitamini için birçok işe yarar, diyebiliriz. Yani D vitamini sadece kemikleri büyüten ve geliştiren bir vitamin değil vücudun çeşitli dokularında henüz hepsini keşfedemediğimiz görevleri olan çok yünlü bir besin öğesidir. Siz de D vitamini konusunda bilginizi artırın ve yeterli D vitamini aldığınıza emin olun.
Peki bu D vitamini ne işe yaramaktadır ve faydalar ile vücuttaki görevleri nelerdir? Çeşitli fonksiyonları olmakla beraber D vitamini esas olarak kemik dokularının sağlığı için işe yarayan bir vitamin olup kemiklerde minerallerin toplanmasını ve kemik mineral derişiminin yüksek olmasını sağlayan vitamindir. Kemikler, başta kalsiyum olmak üzere fosfor, magnezyum ve postasyum gibi mineralleri içerirler ve güçlü kemiklere sahip olmak isteyenler bu mineralleri düzenli ve dengeli olarak beslenmelerine dahil etmek durumundadırlar.
D vitamini kemiklere iyi gelirken kemiğe çok benzeyen yapıdaki dişlere de fayda sağlamaktadır. Kemiklerde ana madde kalsiyum olduğu halde dişler fosfor içerir ve fosfor minerali de D vitamini ile sıkı bir ilişki içindedir. Birçok başka hastalık ve problemin yanında D vitamini eksikliği belirtileri arasında diş çürüklerinin de sayıldığını görüyoruz. Bu yüzden beyaz ve çürüksüz dişler bol D vitamini ile sizin olacaktır.
Soğuk algınlıklarına karşı genelde C vitamini öneriliyor. Bu yüzden kışın grip olunca limon, portakal ve C vitamini hapları ile virüslerin karşısına dikiliyoruz. Oysa bazı yeni bulgulara göre aslında size gereken C değil D vitamini olabilir. Öyle görünüyor ki C vitamini aslında antioksidan yönüyle ortaya çıkan bir vitamin olduğu halde D vitamini gerçekten bağışıklık fonksiyonu için gerekli bir bileşik. Bu yüzden güneş ışığından D vitamini alamadığınız kış aylaraında mutlaka D vitamini bakımından zengin gıdalar sofranızda olmalı.
Çağımızın kronik problemi şüphesiz yorgunluk. Yediden yetmişe herkes yorgunluktan şikayetçi. Sabah kalktığımızda sanki hiç uyumamış gibi sallanıyoruz ve iş yerinde işimizle uğraşacağımıza boş gözlerle sosyal medyaya bakıyoruz. Üstelik on saniyede merdiven çıkmak yerine iki yüz on saniye asansör bekleyenler çoğunlukta. İşte bu da D vitamini eksikliğinden kaynaklanan bir problem olabilir. Yeterince D vitamini almayan kişilerde yorgunluk, tembellik ve depresyon gibi belirtiler görülebiliyor.
Sonuç olarak D vitamini için birçok işe yarar, diyebiliriz. Yani D vitamini sadece kemikleri büyüten ve geliştiren bir vitamin değil vücudun çeşitli dokularında henüz hepsini keşfedemediğimiz görevleri olan çok yünlü bir besin öğesidir. Siz de D vitamini konusunda bilginizi artırın ve yeterli D vitamini aldığınıza emin olun.