Zerdeçal baharatını artık eskisine göre çok daha iyi tanıyoruz ve bunu büyük ölçüde “Bir Garip Aşk” adlı Hint dizisine onun kahramanı Khushi Kumari Gupta Singh Raizada’ya borçluyuz. Zira bu Hint dizisinde sık sık gördüğümüz bir şey Hindistan’ın ünlü baharatlarından olan zerdeçal ile yaptıkları koyu sarı renkli bir karışımı kozmetik amaçlı olarak yüzlerine sürmeleri. Bu sizin de yapabileceğiniz bir şey çünkü zerdeçal içerdiği antioksidan ve antibakteriyel bileşikler sayesinde cilde iyi gelir. Ancak zerdeçalın faydaları kesinlikle kozmetik etkileri ile sınırlı değil. Zerdeçaldan fayda görmek isteyenler onu yüzlerine sürmek yerine aslında yemeklerine katmalılar çünkü bu baharat sağlığınıza birçok açıdan iyi geliyor. Zerdeçalın bu yönü eski çağlardan beri Hindistan’da bilindiği için Hintliler bu baharatı çok sevmişler ve bol bol kullanarak adeta yemeklerinin ayrılmaz bir parçası yapmışlar. Onlar zerdeçal tüketmeden bir gün bile geçirmiyorlar ve kanser ile alzheimer gibi hastalıkların Hindistan’da çok az görülmesinin sebebinin zerdeçal olabileceği söyleniyor. Sahi, şu zerdeçalın faydaları nelerdir? Biz de sizin için bu sorunun cevabını araştırmaya karar verdik.
Zerdeçal bildiğiniz gibi bir toz ve yemeklere katıldığında sarı bir renk veriyor. Zerdeçal içeren bir yemek yediğinizde ilk etkiler midenizde ortaya çıkmaya başlıyor. Zerdeçal, mide suyunu ve safra salgısını çoğaltıyor. Bu gıdaları daha iyi sindirebilmeniz ve özellikle yağlı ve agır yemeklerden sonra hazımsızlık çekmeye karşı iyi bir çözüm. Ancak zerdeçalın bu faydası herkese de iyi gelir, diye bir kaide yok. Örneğin ülser hastaları veya başka mide ve bağırsak problemi çekenler zerdeçal hakkında doktorlarına danışarak hareket etse en iyisini yapmış olurlar. Bununla beraber, zerdeçalın mikrop öldürücü bir baharat olduğunu da hatırlatalım ve midede bulunan ve çoğunlukla ülsere yol açan bakterileri öldürdüğünü belirtelim. Bu bakımdan zerdeçal ülseri ünler mi, yoksa ülsere mi yol açar, sorularına net bir yanıt vermek güç. Kesin bildiğimiz şey ise kolon kanseri riskini azalttığı.
Gerçekten zerdeçal kansere karşı savaşta ümit vaad eden bir bitki. Zerdeçalın bu konudaki tek kusuru ise kansere engel olan etken maddesi kurkumin bileşiğinin sindirim sisteminden emilme oranı. Bu oran çok düşük olduğu için zerdeçal vücudun gemeline çok etki edemiyor. Bilim adamları kurkumin maddesini izole edip vücuda başka yollardan vermeyi ve bu yolla vücutta kurkumin seviyesini yükselterek kansere karşı sonuç almayı düşünüyorlar. Şimdilik zerdeçal hangi kansere iyi gelir, diye soranlara verilecek cevap ise kısaca kolon kanseri. Zerdeçal bağırsak dokularına doğrudan etki edebildiği için kanser riskinde sağladığı azalma en çok bu dokulara fayda ediyor. Ancak zerdeçal kolon kanseri hastalarına iyi gelir, diye bir şey söylemek tam olarak doğru olmaz. Çünkü bu kansere yakalananlar ve özellikle bu yüzden ameliyat olanlar baharatlı ve safrayı çoğaltıcı gıdalar tüketemez. Böyle bir durumda olanlar beslenme konusundaki her ayrıntıyı doktorun tavsiyelerine göre düzenlemelidir.
Bilim adamları kadar aşçılar da, zerdeçal neye iyi gelir, merak ediyor ve bilim her gün bu soruya yeni cevaplar buluyor. Şüphesiz doğanın sunduğu diğer nimetler gibi zerdeçal de tam olarak çözülüp anlaşılmaktan henüz uzak ve zerdeçalın yeni faydalarının ortaya çıkmaya devam edeceğini tahmin edebiliriz.
Zerdeçal bildiğiniz gibi bir toz ve yemeklere katıldığında sarı bir renk veriyor. Zerdeçal içeren bir yemek yediğinizde ilk etkiler midenizde ortaya çıkmaya başlıyor. Zerdeçal, mide suyunu ve safra salgısını çoğaltıyor. Bu gıdaları daha iyi sindirebilmeniz ve özellikle yağlı ve agır yemeklerden sonra hazımsızlık çekmeye karşı iyi bir çözüm. Ancak zerdeçalın bu faydası herkese de iyi gelir, diye bir kaide yok. Örneğin ülser hastaları veya başka mide ve bağırsak problemi çekenler zerdeçal hakkında doktorlarına danışarak hareket etse en iyisini yapmış olurlar. Bununla beraber, zerdeçalın mikrop öldürücü bir baharat olduğunu da hatırlatalım ve midede bulunan ve çoğunlukla ülsere yol açan bakterileri öldürdüğünü belirtelim. Bu bakımdan zerdeçal ülseri ünler mi, yoksa ülsere mi yol açar, sorularına net bir yanıt vermek güç. Kesin bildiğimiz şey ise kolon kanseri riskini azalttığı.
Gerçekten zerdeçal kansere karşı savaşta ümit vaad eden bir bitki. Zerdeçalın bu konudaki tek kusuru ise kansere engel olan etken maddesi kurkumin bileşiğinin sindirim sisteminden emilme oranı. Bu oran çok düşük olduğu için zerdeçal vücudun gemeline çok etki edemiyor. Bilim adamları kurkumin maddesini izole edip vücuda başka yollardan vermeyi ve bu yolla vücutta kurkumin seviyesini yükselterek kansere karşı sonuç almayı düşünüyorlar. Şimdilik zerdeçal hangi kansere iyi gelir, diye soranlara verilecek cevap ise kısaca kolon kanseri. Zerdeçal bağırsak dokularına doğrudan etki edebildiği için kanser riskinde sağladığı azalma en çok bu dokulara fayda ediyor. Ancak zerdeçal kolon kanseri hastalarına iyi gelir, diye bir şey söylemek tam olarak doğru olmaz. Çünkü bu kansere yakalananlar ve özellikle bu yüzden ameliyat olanlar baharatlı ve safrayı çoğaltıcı gıdalar tüketemez. Böyle bir durumda olanlar beslenme konusundaki her ayrıntıyı doktorun tavsiyelerine göre düzenlemelidir.
Bilim adamları kadar aşçılar da, zerdeçal neye iyi gelir, merak ediyor ve bilim her gün bu soruya yeni cevaplar buluyor. Şüphesiz doğanın sunduğu diğer nimetler gibi zerdeçal de tam olarak çözülüp anlaşılmaktan henüz uzak ve zerdeçalın yeni faydalarının ortaya çıkmaya devam edeceğini tahmin edebiliriz.