Bilinçli beslenmenin en önemli unsurlarından birisi vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller hakkında bilgi sahibi olmak ve bunların faydalarını ve ne kadar gerektiğini bilmektir. Belli bir miktarda düzenli olarak gıdalardan veya başka kaynaklardan almanız gereken vitaminlerden birisi de D3 yada kolekalsiferol yada bizim genel olarak bildiğimiz adıyla D vitamini. Bu vitamini aslında daha ilkokuldayken öğrendiniz ve onun hakkında en iyi bildiğiniz şey ise kemiklere iyi gelmesi ve daha sağlam kemiklere sahip olmanızı sağlamasıydı. Ancak, D vitamini faydaları konusunda bir de bilmedikleriniz var. D vitamini aynı zamanda bağışıklık sistemi hücrelerine doping yapıyor ve beyinde mutluluk hisseden bölgenin faaliyetini artırıyor. Hücre bölünmesi ve çoğalmasını da kontrol altında tutan D vitamini daha enerjik olmanız ve uykunuzu alarak sabah kalktığınızda kendinizi güne hazır hissetmeniz için ihtiyaç duyduğunuz vitaminler arasındadır. Son olarak D vitamini için kalp sağlığını koruduğu ve kanseri önlediği de söylenmektedir ama bu faydaları kesin olarak kanıtlanmış değildir.
Günlük alınması gereken D vitamini miktarı 600 IU yani uluslararası birim (international unit) olarak ifade edilmektedir. Bu 15 mikrogram kadar bir miktara eşittir. Büyüklerin ve küçüklerin D vitamini ihtiyacı birbirine eşittir. Bunun sebebi bebekler ile büyümekte olan çocukların ve ergenlik çağındakilerin kemikleri geliştiği için daha yoğun bir D vitamini kullanımı içinde olmalarıdır. Küçük bir çocuk her ne kadar minik bir bedene sahip olsa da her an kemiklerine yeni kalsiyum iyonları eklenmesi gerekir çünkü bu kemikler sürekli bir büyüme içindedir. Kemiklere kalsiyumun yerleşmesi sürecinde ise D vitamini görev aldığı için çocuklar en az büyükler kadar D vitamini almalıdır. Peki, günlük D vitamini ihtiyacı nasıl karşılanacaktır?
D vitamini ihtiyacının karşılanması için pek tercih edilmese de doğal bir yöntem güneş ışığıdır. Özellikle yaz aylarında dünyamıza dik olarak gelen güneş ışınlarından faydalanarak günlük D vitamini ihtiyacınızı karşılamanın ötesinde kış mevsimi için de vücudunuzda D vitamini depolayabilirsiniz. Güneş gören cilt hücreleri D vitamini sentezine başlar ve güneş ışınları gelmeye devam ettiği sürece buna devam ederler. Güneş ışınları yardımıyla cilt hücrelerinde devam eden D vitamini üretimi ancak vücuttaki D vitamini miktarı en üst seviyeye ulşatığında son bulur. Elbette bu şekilde elde ettiğiniz D vitamini bir aşırı doz yaratmayacaktır. Çünkü vücut kendi dengesini sağlama konusunda oldukça başarılı bir sisteme sahiptir ve D vitamini ihtiyacının en iyi şekilde giderildiğinde artık daha fazla vitamin üretilmez.
D vitamini ihtiyacı, D vitamini bakımından zengin besinler ile de giderilebilir. Somon ve alabalık gibi yağlı balık çeşitlerinden bir porsiyon günlük ihtiyacın yarısı ila tamamını içerebilmektedir. Ayrıca peynir, süt ve yoğurt gibi başka gıdalarla da takviye yapma imkanınız var.
D vitamini almak için hangi yöntemi seçeceğiniz size kalmış ama her durumda yeterince bu vitaminden aldığınıza eminolmanızı tavsiye ederiz. Zira D vitamini almayanlarda D vitamini eksikliği diye bir durum ortaya çıkabiliyor. Çeşitli hastalıklara yol açabilen bu eksiklik; halsizlik, kemik ağrıları ve soğuk algınlığı gibi belirtileri ile kendini ortaya çıkartıyor.
Günlük alınması gereken D vitamini miktarı 600 IU yani uluslararası birim (international unit) olarak ifade edilmektedir. Bu 15 mikrogram kadar bir miktara eşittir. Büyüklerin ve küçüklerin D vitamini ihtiyacı birbirine eşittir. Bunun sebebi bebekler ile büyümekte olan çocukların ve ergenlik çağındakilerin kemikleri geliştiği için daha yoğun bir D vitamini kullanımı içinde olmalarıdır. Küçük bir çocuk her ne kadar minik bir bedene sahip olsa da her an kemiklerine yeni kalsiyum iyonları eklenmesi gerekir çünkü bu kemikler sürekli bir büyüme içindedir. Kemiklere kalsiyumun yerleşmesi sürecinde ise D vitamini görev aldığı için çocuklar en az büyükler kadar D vitamini almalıdır. Peki, günlük D vitamini ihtiyacı nasıl karşılanacaktır?
D vitamini ihtiyacının karşılanması için pek tercih edilmese de doğal bir yöntem güneş ışığıdır. Özellikle yaz aylarında dünyamıza dik olarak gelen güneş ışınlarından faydalanarak günlük D vitamini ihtiyacınızı karşılamanın ötesinde kış mevsimi için de vücudunuzda D vitamini depolayabilirsiniz. Güneş gören cilt hücreleri D vitamini sentezine başlar ve güneş ışınları gelmeye devam ettiği sürece buna devam ederler. Güneş ışınları yardımıyla cilt hücrelerinde devam eden D vitamini üretimi ancak vücuttaki D vitamini miktarı en üst seviyeye ulşatığında son bulur. Elbette bu şekilde elde ettiğiniz D vitamini bir aşırı doz yaratmayacaktır. Çünkü vücut kendi dengesini sağlama konusunda oldukça başarılı bir sisteme sahiptir ve D vitamini ihtiyacının en iyi şekilde giderildiğinde artık daha fazla vitamin üretilmez.
D vitamini ihtiyacı, D vitamini bakımından zengin besinler ile de giderilebilir. Somon ve alabalık gibi yağlı balık çeşitlerinden bir porsiyon günlük ihtiyacın yarısı ila tamamını içerebilmektedir. Ayrıca peynir, süt ve yoğurt gibi başka gıdalarla da takviye yapma imkanınız var.
D vitamini almak için hangi yöntemi seçeceğiniz size kalmış ama her durumda yeterince bu vitaminden aldığınıza eminolmanızı tavsiye ederiz. Zira D vitamini almayanlarda D vitamini eksikliği diye bir durum ortaya çıkabiliyor. Çeşitli hastalıklara yol açabilen bu eksiklik; halsizlik, kemik ağrıları ve soğuk algınlığı gibi belirtileri ile kendini ortaya çıkartıyor.