Ayva bol bulunan ama yeterince tüketilmeyen ve yeniden keşfetmemiz gereken bir meyvemiz. Yumuşak, yapay tatlandırıcılarla ve kıvam artırıcılarla doldurulmuş sahte gıdalarla alışan neslimiz için doğanın bağrından çıkmış ve hala doğanın kendisine verdiği özellikleri ve faydaları ile karşımıza çıkan ayva gibi bir meyveyi yemek pek de cazip bir fikir olmuyor elbette. Zira artık çiğnemek istemiyoruz, farklı tatlar istemiyoruz ve yediğimiz herşeyin homojen ve aynı tatta olmasını istiyoruz. Üstelik yiyecekleri kesmek ve çekirdeklerini çıkarmakla uğraşamayız. Sadece ambalajı sıyırmak yeterli olmalı. İşte bu yüzden ayva gibi süper sağlıklı ve her hastalığa şifa olup bizi ömür boyu hastane duvarlarının dışında tutacak meyveler yerine gidip gofret be hazır kek yiyorsunuz, kola içiyorsunuz. Bu gidişat şimdilik sürdürülebilir gibi görünebilir ama ihtiyacınız olan vitaminleri ve lifi almadığınız için sindirim sisteminimiz ve vücudunuz zayıf düşüyor. Buna bugün “dur” demek için en iyisi ayva yemek değil mi?
Ayva, bol lif içeren ve C vitamini açısından zengin bir meyve olması sayesinde sizi hastalıklardan korur ve vücut direncini artırır. Ayvanın şeker oranı çok düşüktür ve isteyen herkes hangi yaşta olursa olsun ayva tüketebilir. Ayvanın özellikle kabuğu fenolik bileşikler açısından tam bir hazinedir. Ayrıca gene ayvanın etinde meyve sitleri bulunur. Ayvaya çok benzeyen elma ve armut gibi meyvelerin ayva kadar faydalı olmadığı hatırlatalım. Bunlarda ayvaya nazaran daha çok şeker ve daha az lif ile daha az vitamin bulunur. Ayva ise tam bir doğal mikrop öldürücüdür. Anti-bakteriyel özellikleri özellikle ayvayı çiğ ve kabuğuyla yiyenlerin hastalıklardan korunmasını sağlar.
Ayvayı çiğ ve kabuğuyla yemek gerek, dedik. Biliyorsunuz, ayva tatlısı, komposto ve ayva reçeli gibi ayva ile yapılan yemekler var ve bunların çoğu tatlı yemekleri. Ama bunları yaparken ayvanın kabuklarını neredeyse her zaman atıyorsunuz. Oysa yukarıda açıkladığımız gibi ayvanın faydaları neredeyse tamamen kabuğunda. Biraz abartılı bir şey diyeceğimin farkındayım ama yine de yazacağım. Eğer ayva kabuğu ayrı bir ürün olarak satılıyor olsaydı alırdım ve tabak tabak yerdim. Ayvanın neden bu kadar dayanıklı bir meyve olduğunu hiç düşündünüz mü? Onu mikroplardan ve çürütücü herşeyden koruyan doğal bir dezenfektan niteliğindeki kabuğu sayesinde olmasın sakın?
Size ayvanın yararlarını en iyi şekilde görmek için bu meyveyi nasıl yemeniz gerektiğini yazayım. Akşam yemeğinden sonra bir ayvanın dörtte birini kesin. Bundan çoğunu da yiyebiliyorsanız yiyin ama yemesi biraz zor ve doyurucu bir meyve olduğu için sadece midesine güvenenler bundan çok ayvayı bir oturuşta yemeye çalışsın. Konumuza dönersek, ayvanın kestiğiniz yerini buzdolabı poşeti yiyecekleri korumak için üretilen streç filmle kapatın ki taze kalsın Bunu dolaba kaldırdıktan sonra, çeyrek ayva ile koltuğa oturun ve kafanızı dinlerken yavaş yavaş ayvanızın çekirdeklerini çıkarıp yiyin. Küçük parçalar halinde ve sabırla yiyin ayvanızı. Tabi ki ayvayı çok iyi yıkamanız da gerek. Sonuçta bahçeden gelen bir şey bu ve üstü tozlu yada ilaçlı olabilir.
Ayva, bol lif içeren ve C vitamini açısından zengin bir meyve olması sayesinde sizi hastalıklardan korur ve vücut direncini artırır. Ayvanın şeker oranı çok düşüktür ve isteyen herkes hangi yaşta olursa olsun ayva tüketebilir. Ayvanın özellikle kabuğu fenolik bileşikler açısından tam bir hazinedir. Ayrıca gene ayvanın etinde meyve sitleri bulunur. Ayvaya çok benzeyen elma ve armut gibi meyvelerin ayva kadar faydalı olmadığı hatırlatalım. Bunlarda ayvaya nazaran daha çok şeker ve daha az lif ile daha az vitamin bulunur. Ayva ise tam bir doğal mikrop öldürücüdür. Anti-bakteriyel özellikleri özellikle ayvayı çiğ ve kabuğuyla yiyenlerin hastalıklardan korunmasını sağlar.
Ayvayı çiğ ve kabuğuyla yemek gerek, dedik. Biliyorsunuz, ayva tatlısı, komposto ve ayva reçeli gibi ayva ile yapılan yemekler var ve bunların çoğu tatlı yemekleri. Ama bunları yaparken ayvanın kabuklarını neredeyse her zaman atıyorsunuz. Oysa yukarıda açıkladığımız gibi ayvanın faydaları neredeyse tamamen kabuğunda. Biraz abartılı bir şey diyeceğimin farkındayım ama yine de yazacağım. Eğer ayva kabuğu ayrı bir ürün olarak satılıyor olsaydı alırdım ve tabak tabak yerdim. Ayvanın neden bu kadar dayanıklı bir meyve olduğunu hiç düşündünüz mü? Onu mikroplardan ve çürütücü herşeyden koruyan doğal bir dezenfektan niteliğindeki kabuğu sayesinde olmasın sakın?
Size ayvanın yararlarını en iyi şekilde görmek için bu meyveyi nasıl yemeniz gerektiğini yazayım. Akşam yemeğinden sonra bir ayvanın dörtte birini kesin. Bundan çoğunu da yiyebiliyorsanız yiyin ama yemesi biraz zor ve doyurucu bir meyve olduğu için sadece midesine güvenenler bundan çok ayvayı bir oturuşta yemeye çalışsın. Konumuza dönersek, ayvanın kestiğiniz yerini buzdolabı poşeti yiyecekleri korumak için üretilen streç filmle kapatın ki taze kalsın Bunu dolaba kaldırdıktan sonra, çeyrek ayva ile koltuğa oturun ve kafanızı dinlerken yavaş yavaş ayvanızın çekirdeklerini çıkarıp yiyin. Küçük parçalar halinde ve sabırla yiyin ayvanızı. Tabi ki ayvayı çok iyi yıkamanız da gerek. Sonuçta bahçeden gelen bir şey bu ve üstü tozlu yada ilaçlı olabilir.