İster kaçak çay olsun ister Türk çayı; siyah çay, en çok tükettiğimiz şeylerden birisi ve gün geçmiyor ki bir bardak iyi demlenmiş sıcak çay ile keyif yapmayalım. Çay içmek kesinlikle kola yada başka fabrika ürünü meşrubatları tüketmekten daha iyidir. Zira gazlı içecekler yapay birçok katkı maddesi içerdiği ve vücuda faydalı hiçbir şey içermediği halde tamamen bitkiden elde edilen doğal bir içecek olan siyah çay, içeriğindeki çeşitli doğal bileşenler sayesinde siz farkında olmadan sağlığınıza çok yönlü katkılar sağlayabilir. Özellikle siyah çay, gün boyu enerji seviyenizi yüksek tutma, kilo almayı önleyerek zayıflamayı sağlama, bağışıklık sistemine katkı ve antioksidan etki gibi birçok faydası olan bir içecektir. Öyleyse hiç durmadan çay içmeye mi başlamak gerek? Aşırı çay tüketimi tam olarak iyi bir fikir sayılmaz çünkü çayın faydaları yanında çok yüksek miktarda içildiğinde özellikle siyah çayın zararları da olabiliyor ve bunlara dikkat etmek gerekiyor.
Size kendinizi iyi hissettiren ve çayın ana etken maddesi olan kafein aynı zamanda çayın yan etkileri açısından en dikkat edilmesi gereken madde. Kafein, sinir sistemi ile beraber dolaşım sistemini de hızlandıran ve kalbin daha çok atmasına neden olan bir bileşik. Spor yapacaksanız ve küçük bir miktar tüketirseniz kafein size iyi gelebilir ama eğer hayatının hiçbir anında kafein vücudunuzdan eksik olmuyorsa ve damarlarınızda kan yerine tavşan kanı siyah çay akmaya başladıysa kalbinize biraz fazla yükleniyor olabilirsiniz. Hele bir de hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa büyük ihtimalle içtiğiniz çay kalbinizin heyecan ile boş yere kan pompalayıp durmasına sebep oluyordur ve kan basıncı da damarlarınızı zorlamaktan başka bir işe yaramaz. İşte bu şekilde aslında kalp ve damar sistemi sağlığı açısından olumlu özellikle taşıyan siyah çayı kalbe zararlı hale getirmiş olursunuz.
Kafeinli siyah çayın tek zararı kalbe mi? Hayır, çayın zararları nelerdir, bilmek isteyenler okumaya devam etmeli çünkü kafein açısından zengin demli siyah çay beyni de bağımlı hale getiriyor. Beyin hücreleriniz kafeinle ilk karşılaştıklarında aralarında son derece iyi bir ilişki vardır. Kafein beyin hücrelerinden yorgunluk hissini alır ve yerine konsantrasyon ve düşünce yetisi koyar. Böylece her çay içtiğinizde kendinizi ders çalışmaya, okumaya, öğrenmeye ve olayları analiz etmeye hazır hissedersiniz. Birçok kişi bu yüzden çay içmeyi çok sever ve her seferinde daha çok çay içmek ister. Beyin hücreleriniz ise artık kafeine alışmıştır. Normal işlerini bile kafein olmadan yapamaz olurlar ve bunu sağlamanın tek yolu da sürekli çay içmektir. Oysa çay içmek de artık eski muhteşem etkiyi sağlamaz ve sadece normal olmanızı sağlar. Böylece ilk başta sizi enerjik ve girişimci yapan çay sonunda sizi uyuşuk ve çökmüş duruma koyar olmuştur. Bundan kurtulmanın ise kolay ama irade sahibi olmayı gerektiren bir çaresi var: Çayi içmeyi bir süreliğine bırakacaksınız ve kendinizi iyi hissetmeye başladığınız zaman öncekine göre az miktarda çay tüketerek dengeyi sağlayacaksınız.
Biliyorsunuz çay ülkemizde bize yetecek kadar üretildiği halde biz dünyanın çeşitli yerlerinden çok daha koyu renkli çayları ithal edip içiyoruz. Bu aslında hiç de iyi bir fikir değil çünkü bu çaylar koyu olmaları nedeniyle hem fazla etkili ve çayın zararları en çok bunlarda görülüyor. Hepsi bu kadar da değil. Sıcak iklimde üretilen ithal çayların tomurcuklarını tropikal böceklerden korumak ancak güçlü böcek ilaçlarıyla mümkün. Bu yüzden ithal çayda böcek ilacı olma ihtimali var. Peki yerli çayda böcek ilacı hiç mi yok? Evet, hiç yok. Çünkü Karadeniz bölgesi tomurcukların böceklenmesi izin vermeyecek kadar serin. İşte bu yüzden Türk çayı en sağlıklı çay.
Size kendinizi iyi hissettiren ve çayın ana etken maddesi olan kafein aynı zamanda çayın yan etkileri açısından en dikkat edilmesi gereken madde. Kafein, sinir sistemi ile beraber dolaşım sistemini de hızlandıran ve kalbin daha çok atmasına neden olan bir bileşik. Spor yapacaksanız ve küçük bir miktar tüketirseniz kafein size iyi gelebilir ama eğer hayatının hiçbir anında kafein vücudunuzdan eksik olmuyorsa ve damarlarınızda kan yerine tavşan kanı siyah çay akmaya başladıysa kalbinize biraz fazla yükleniyor olabilirsiniz. Hele bir de hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa büyük ihtimalle içtiğiniz çay kalbinizin heyecan ile boş yere kan pompalayıp durmasına sebep oluyordur ve kan basıncı da damarlarınızı zorlamaktan başka bir işe yaramaz. İşte bu şekilde aslında kalp ve damar sistemi sağlığı açısından olumlu özellikle taşıyan siyah çayı kalbe zararlı hale getirmiş olursunuz.
Kafeinli siyah çayın tek zararı kalbe mi? Hayır, çayın zararları nelerdir, bilmek isteyenler okumaya devam etmeli çünkü kafein açısından zengin demli siyah çay beyni de bağımlı hale getiriyor. Beyin hücreleriniz kafeinle ilk karşılaştıklarında aralarında son derece iyi bir ilişki vardır. Kafein beyin hücrelerinden yorgunluk hissini alır ve yerine konsantrasyon ve düşünce yetisi koyar. Böylece her çay içtiğinizde kendinizi ders çalışmaya, okumaya, öğrenmeye ve olayları analiz etmeye hazır hissedersiniz. Birçok kişi bu yüzden çay içmeyi çok sever ve her seferinde daha çok çay içmek ister. Beyin hücreleriniz ise artık kafeine alışmıştır. Normal işlerini bile kafein olmadan yapamaz olurlar ve bunu sağlamanın tek yolu da sürekli çay içmektir. Oysa çay içmek de artık eski muhteşem etkiyi sağlamaz ve sadece normal olmanızı sağlar. Böylece ilk başta sizi enerjik ve girişimci yapan çay sonunda sizi uyuşuk ve çökmüş duruma koyar olmuştur. Bundan kurtulmanın ise kolay ama irade sahibi olmayı gerektiren bir çaresi var: Çayi içmeyi bir süreliğine bırakacaksınız ve kendinizi iyi hissetmeye başladığınız zaman öncekine göre az miktarda çay tüketerek dengeyi sağlayacaksınız.
Biliyorsunuz çay ülkemizde bize yetecek kadar üretildiği halde biz dünyanın çeşitli yerlerinden çok daha koyu renkli çayları ithal edip içiyoruz. Bu aslında hiç de iyi bir fikir değil çünkü bu çaylar koyu olmaları nedeniyle hem fazla etkili ve çayın zararları en çok bunlarda görülüyor. Hepsi bu kadar da değil. Sıcak iklimde üretilen ithal çayların tomurcuklarını tropikal böceklerden korumak ancak güçlü böcek ilaçlarıyla mümkün. Bu yüzden ithal çayda böcek ilacı olma ihtimali var. Peki yerli çayda böcek ilacı hiç mi yok? Evet, hiç yok. Çünkü Karadeniz bölgesi tomurcukların böceklenmesi izin vermeyecek kadar serin. İşte bu yüzden Türk çayı en sağlıklı çay.